Monday, March 26, 2007

ALMANYA-HAMBURG İZLENİMLERİM: TÜRKÇE EĞİTİMİ ÜZERİNE BİR ANEKDOT (41)



Almanya’da Hamburg’ta bulunduğum zamanlarda gidip-yazı yazdığım bir kafe vardır. Bir keresinde yine bu kafede Post adlı bir gazetenin 10 mart tarihli nüshasını karıştırırken ilginç bir habere rastladım:

“Gymnasiumallee lisesi müdürü Ulrich Mumm, okullara Türkçe dersleri konduğunu ama Türk velilerin çocuklarını bu derslere göndermediklerini açıklamış ve “çocuğunuza ana dilini öğretin” diye tavsiyede bulunmuş.

Ulrich Humm, Hamburg Türk Öğretmenleri Derneği Başkanı Cevdet Atik ve Hayri Çatal, Hamburg Gymnasiumallee lisesinde yapılan Türk veliler toplantısında bir araya gelmişler ve Türk dilinin önemini ele almışlar.

Okul müdürü Humm şunları söylemiş: “Velilerin eğitim konusunda katılımcı olmaları, çocuklarının başarısını artırır. Türk velilerin okul sistemine yakın durmaları konusunda sizden yardım istiyorum.” Okullarda Türkçe derslerinin de başlatıldığını söyleyen, Humm, “çocuğunuzun ana diline sahip çıkın” dedi. Nebahat Ercan da Okulda 180 Türk veli olmasına rağmen toplantıya sadece 8 velinin katıldığını, bu durumun da sorunun büyüklüğünü gösterdiğini söyledi. Avrupa’da en çok konuşulan 2. dil olan Türkçe’ye karşı velilerin ilgisizliği yüzünden Türkoloji mezunlarının okullara atanamadıklarını çünkü talep olmadığından okullarda Türkçe derslerinin açılmadığını, halbuki işverenlerin Türkçe bilen gençlere öncelik verdiğini belirtiyor. Türkçe bilmenin bir eksik değil büyük bir avantaj olduğunu da sözlerine ekliyor. Hamburg’da uyum kurslarında öğretmenlik yapan Cevdet Atik de şunları söylemektedir: “Türkçe dersleri, lise döneminde çok önemlidir. 11. sınıftan sonra öğrenciler 3 yabancı dil arasında seçim yapmak zorunda. Bunlardan birisi de Türkçe. Yabancı dil olarak Türkçe dersi alan bir çocuğun alt yapısı da varsa, zorluk çekmez ve bu dersten aldığı iyi notlar, genel not ortalamasını da yükseltir.

Hamm lisesinde Türkçe öğretmenliği yapan Hayri Çatal da şunları söyledi: “Birçok veli, çocuğum zaten Türkçe biliyor diye çocuğuna Türkçe dersleri aldırmıyor. Sadece Türkçe konuşmak önemli değil, dilin kuralların da bilmek önemlidir. Sadece konuşmak yeterli olsaydı, Alman çocukları için Almanca dersleri konmazdı. Türkçe derslerinde sadece dil dersi değil aynı zamanda kültür de veriyoruz” dedi.

Bu haberden bir çok ders ve ilginç nokta çıkabilir. Ben kendimce bir kaçını size vereyim:

- Bir yabancının bize ana dilimizi öğrenmemizi tavsiye etmesi çok ilginç.
- Velilerin kendi çocuklarıyla ilgili bir toplantıya ilgisiz kalmaları.

- Türkçe derslerinin kalkmaması konusunda ilgisi kalmaları ve kendi ağırlıklarını koymamaları.

Sanırım bir çok konuda pasif kalmamamızın sebebi, maddî yetersizliklerden değil, aslında düşünce zaafından kaynaklanmaktadır. Sizce?
-------------------------------
Savaş ŞENEL: İngilizce Öğretmeniİletişim DanışmanıOkunaklı-Anlaşılır Yazarlık Koçu
                           savassenel@gmail.com, savassenel@yahoo.com

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI

Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
"Az Acılı ve Kalıcı İngilizce-Yabancı Dil Öğrenimi için Püf Noktaları" adlı Kitabın Facebook sayfası

(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)




(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

-------------------

No comments:

Post a Comment