Monday, April 25, 2016

İNGİLİZCE - YABANCI DİL ÖĞRENME SÜRECİNDEKİ HER SORUN, ÖĞRETMENİN DE SORUNUDUR



Yıllar önce servis otobüsünde bir öğretmenle konuşurken öğrencilerimizi “sürekli öğrenciler” hâline getiremediğimizden söz etmiştim. Yani öğrenciler hazırlık okulunu geçiyor, ama yaz tatilinde İngilizce öğrenmeye devam etmedikleri için, ertesi yıl nerdeyse baştan başlamak zorunda kalıyorlardı. Konuşmakta olduğum öğretmenimiz “ben öğrencilerimi sınavı geçecek düzeye getiriyorum, gerisi beni ilgilendirmez” dedi. Ben de şaşkınlık içinde “sayın hocam bu durumda öğrencilere İngilizce öğrenmeyi sevdirmemiş olmuyor muyuz?” dedim.


Bu olayı İngilizce öğretmenlerinin ileriye dönük olarak sorunları kucaklamaları gerektiği anlamında anlattım. Buradaki sorun, aslında İngilizce öğretmenlerinin de sorunudur. Başka bir deyişle, öğrenciyi sürekli bir öğrenci hâline getirmek de bizim işimizdir.

Bir de geçmişten gelen, şu andaki öğretmenin sorumlu olmadığı, ama telafi etmesi gereken sorunlar bulunmakta. Öğrencilerin sürekli öğrenme atmosferine sokulmamış olmamalarının sebebi ben olmasam bile, bugün benim öğrencilerim oldukları için, durum beni etkilemektedir. Dolayısıyla bu konuda çalışmak zorundayım.

Örnek vermem gerekirse, şu anda 8 sınıfımdan 7’si elementary – başlangıç düzeyinde sınıflar. Öğretmen gözüyle ders kitabına baktığım zaman kitabın öğrenciye “çaktırmadan” bilgi ve beceri yüklemeye çalıştığını görebiliyorum. Bir de Fransızca öğrenen birisi olarak, kitabın İngilizce değil de, Fransızca öğreten bir kitap olduğunu hayal edince, kitabın yeni başlayan birisi için ne denli dolu olduğunu daha çok hissediyorum.

Dolayısıyla öğrencilerin bu kadar bilgi ve beceriyi, İngilizceyi günlük hayatlarının bir parçası hâline getirmeden öğrenmeleri ve daha önemlisi edinmeleri mümkün değildir. Bu sebeple, öğrencilerimin geçmişte edinmedikleri, kitap okuma, dinleme, seyretme gibi alışkanlıkları benim vermeye çalışmam gerekmekte. Ayrıca bilişsel düzeylerindeki eksiklikler de benim sorunum olmaktadır. Yani kavrayış, soyut düşünme becerileri gibi konularda eksiklikleri de İngilizce öğretiminde birer engel ise, bunlar da benim sorunumdur. Dolayısıyla “ben Türkçe veya edebiyat öğretmeni değilim, neden öğrencilere anadillerinde kitap okumayı tavsiye edeyim?” demem. “Geçmişin hatalarını telafi etmek benim görevim değil” diye de düşünmem. Zira bilişsel düzeyle ilgili sorunlar özellikle ileri düzeylerde İngilizce öğrenen sınıflarda benim aktüel eğitim sürecimi etkilemektedir.

Türkiye’de İngilizce öğretmeni olmak, öğrencinin eğitim sürecinin geçmişindeki boşlukları doldurmaya çalışmak anlamına da gelir ve gelmektedir.

-------------------------

SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI

AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI

Kitabın Tanıtım Videosu
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com



(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR


(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)





(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)

-------------------

No comments:

Post a Comment